28 Haziran Perşembe günü Taksim Gezi
Parkı’nda polis, eylemcilerin böreklerine sulu şaka yaptıktan sonra kendilerini
affettirmek üzere gazlı bir menü hazırlamış. BuGusto ailesi olarak biz de bu
menüyü denemek üzere yola koyulduk.
Neler
neler görmedik ki! Lezzetten bayılanlar mı dersiniz tadına doyamayıp ara
sokaklarda üzerine bir de dayak yemek isteyenler mi?
Biberin
damak tadına uymadığı arkadaşlarımız da oldu. Onlar gazlarını genellikle
talcid, viks ve gavisconla aromalandırmayı tercih ettiler. Limon, süt gibi
geleneksel yöntemlere başvuranlar da olmadı değil tabii.
Hijyen her zamanki gibi öncelikliydi, kapılarını açmadan önce Gezi Parkı Restoranı’nın her emekçisi sabah temizliğini misler gibi yapıyordu, TOMA’lar da tazyikli suyla gün boyunca onlara destek oluyorlardı.

Anadolu yakasında ise servisi beğenmeyen halk, kendi
tencere ve tavasını yanında götürdü. Boğaz manzaralı masa isteyen bir grup
vatandaşsa dayanamayıp köprüye yürüdü. Onlar ziyafete Barbaros’ta katılmayı
tercih eden kitleydiler.
Tadım ekibinin yorumları ise şu şekildeydi:
H.L. (21): Akaretler civarında kullanılan malzeme biraz bayattı. Ancak servis oldukça hızlıydı.
A.S. (19): Polis gösterilen ilgi üzerine
biraz şımarmış olacak, ilk günkü gazı çok aradık bir daha bulamadık.
N.T. (20): Gaz güzeldi fakat tatlı olarak
dayağı pek sevmedik, damak tadımıza uymadı.
K.L. (18): Ben ilk başlarda biraz
çekiniyordum, diyetteydim yemek istemedim fakat baktım üzerime üzerime geliyor,
yapacak bir şey yoktu. Dayanamadım, yedim.
Y.G. (23): Ben bu mutfakla ilk defa
karşılaşıyordum. Yemek kültürlerini de araştırmamıştım ancak sağ olsun önceki
günden öğrenmiş bir arkadaş Rennie’yle tatlandırmama yardımcı oldu. Rennie’yi
beğendim.
Bütün bunları farklı şekillerde yaşamış olsak da, sonuçta hepimiz aynı şeylerin tadını aldık: Birlik ve beraberliğin.
Afiyetimiz bozulmasın!
Bütün bunları farklı şekillerde yaşamış olsak da, sonuçta hepimiz aynı şeylerin tadını aldık: Birlik ve beraberliğin.
Afiyetimiz bozulmasın!







Hiç yorum yok:
Yorum Gönder