Birbirinden güzel, 2 siyah, 1 beyaz, 1 kırmızı ve 1 yeşil
olmak üzere 5 farklı çayın tadına baktığımız bu bol yudumlu etkinliğin
ayrıntılarına geçmeden önce, sizlere birazcık çayın tarihinden ve bu hoş
mekandan bahsetmek istiyorum.
Öncelikle çay, Camellia
sinensis bitki türünün yapraklarının toplanıp fermente edilmesiyle ve
ardından ısıtılıp kurutulup son olarak da kaynatılmasıyla sofralardaki yerini
alan, tarihi 16. yüzyıla dayanan günümüzde en sık tüketilen sıcak içecek
türlerinden birsi. Dünya üzerindeki tüm çay çeşitleri de bu Camellies sinensis bitkisinden
çeşitleniyor. Tat farklarını ise yetiştirildiği bölge ve yetiştirilme koşulları
belirliyor. Şu an dünyadaki çay üretiminin en fazlası Hindistan bölgesindeki
çay bitkilerinden elde ediliyor. Ülkemiz de, özellikle Doğu Karadeniz
bölgesiyle kendine çay piyasasında önemli bir yer edinmeyi başarmış durumda.
Dünya üzerinde çok çeşitli çay türleri olmasına rağmen, Türk çayı genel olarak
siyah çay olarak adlandırılan, fırında uzun süre yakılarak koyu rengi sağlanan
ve oksidasyon oranı %45lere yakın, aslında çok da sağlıklı olmayan çay
sınıfında yer alıyor. Yakılma süresi ve oksidasyon oranı arttıkça, çaydan
alınan yarar azalıyor. Bu nedenle, oksidasyona uğramadan gölgede kurutularak
elde edilen beyaz çay, en sağlıklı çay olarak çay alemi tahtının en tepesinde
kendine yer bulmayı başarıyor.
Bu en sağlıklı çayları ve daha birbirinden ilginç çay
çeşitlerini tatma fırsatı bulduğumuz mekan Cha’ya Galata, öncelikle şirin atmosferiyle
gönlümüzü fethetti. Küçük bir mekan olmasına rağmen, renkli ve sevimli
dekorasyonuyla, harika çay kokuları ve ev yapımı atıştırmalıklarıyla size
kocaman bir dünya sunmayı başarıyor. Aslında açılalı henüz neredeyse bir yıl
olmasına rağmen kendine şimdiden sağlam bir müşteri kitlesi de yaratmayı başarmış
gibi görünüyor. Etkinlik boyunca, bize büyük ilgi gösteren mekanın
sahiplerinden Zeynep Hanım, aslında bir kimya mühendisi. Fakat diplomasını
aldıktan sonra İngiltere’nin yolunu tutup çay eğitimi almış ve sonra da
Galata’daki bu hoş mekanı açmış. Cha’ya Galata, 8 ülkeden ithal edilen yaklaşık
30 çeşit çayı, birbirinden güzel porselen demlikler ve fincanlarla bir dilim
portakal ve tatlı kurabiyeler eşliğinde, ahşap servisler üzerinde hem gözlere
hem de damaklara hitap edecek şekilde konuklarıyla buluşturuyor.
Biz ilk olarak Kavunlu Beyaz Çay’ı denedik. Hem beyaz çay olması
hem de kavun aroması içermesi nedeniyle, içtiğimiz çaylar içerisinde en hafifi
olduğunu söyleyebilirim. İçimi oldukça rahat ve keyifli. Kavunun kokusunu ve tadını
yoğun şekilde hissedebiliyorsunuz. Bu aromalandırma işlemi, meyve yağları
sayesinde elde ediliyormuş. Hafif ve farklı bir çay denemek istiyorsanız
tercihiniz kesinlikle Kavunlu Beyaz Çay olmalı.
Kavunlu Beyaz Çay’ın ardından Lychee Black Çay’ın tadına
baktık. Bu çay, Çin’in güneyinde yetişen ve Lychee (Liçi) adı verilen tropikal meyvenin
yapraklarının aromasından elde ediliyor. %30-35’lik oksidasyon oranıyla en
hafif siyah çay olma özelliğini taşıyor. Böyle adını pek duymadığımız farklı
bir meyveden elde edilmesine rağmen, Lychee Black çaylarınızı yudumlarken Earl
Grey’den çok da farklı bir tatla karşılaşmıyorsunuz. Bu nedenle, eğer klasik
çay tadından vazgeçemeyenlerdenseniz, Lychee Black iyi bir tercih olabilir.
Ve geldik üçüncü ve en ilginç tadımı gerçekleştirdiğimiz Genmaicha
Popcorn çayına. Öncelikle bu çaydan yoğun tat alabilmek için oldukça uzun bir
demlenme süresinin geçmesi gerekiyor. Bu nedenle, demliklerimiz geldikten sonra bile bir süre bekliyoruz. Genmaicha aslında bir Japon yeşil çayı. Japon çiçeğinin yapraklarının
kavrulmasıyla elde diliyor ve ardından mısır taneleriyle harmanlanarak servis ediliyor.
Tadına baktığımız diğer çaylarla kıyaslayınca, oldukça farklı bir tada sahip.
Mısırın tadını hissediyorsunuz fakat içtiğiniz şey aslında bir çay olduğu için
pek bağdaştıramıyorsunuz. Hatta daha nasıl güzelleştirilebilir diye düşündük ve "e bu çayın
içinde bildiğin popcorn var." düşüncesinden yola çıkarak, tamamen içgüdüsel ve
deneysel bir çalışma yaparak Genmaicha çaylarımızı bir de tuz ekleyerek
denedik. Sonuç daha da kötü oldu. Lütfen denemeyiniz. Ama klasik çay tadının
dışında çok ilginç bir şeyler arıyorsanız, o zaman Genmaicha Popcorn’u
denemelisiniz.
Bu ilginç tadımın ardından, Vanilyalı Rooibos çayını
denedik. Bir kırmızı çay olan Rooibos, en sağlıklı ve en şifalı çayların
başında geliyor. Diğer çayların aksine, demir emilimini artırıyor. Bu
özelliğiyle, yeşil çaya da çok güzel bir alternatif. Vanilya aromasının yanında
tarçın ve kakule aromalarını damağınızda hissedebiliyorsunuz. Oldukça yumuşak
bir çay ve içimi oldukça keyifli. Bu lezzetli ve sağlıklı tada kavuşmak için
5-10 dakikalık bir demlenme süresini beklemeniz gerekiyor. Vanilyalı Rooibos,
bizler tarafından en beğenilen tadım olmasının yanında Cha’ya Galata
müdavimleri tarafından da en çok tercih edilen çaylardan birisiymiş. E o zaman
Cha’ya Galata’ya giderseniz, mutlaka bir Vanilyalı Rooibos içersiniz!
Sıra geldi son tadımımız, Darjeeling çayına. Bu çayı
özellikle mi en son servis ettiler bilmiyorum fakat assolist misali sahneye son
çıkmayı hak ediyor çünkü şarap dünyası için şampanya neyse siyah çay dünyası için
de Darjeeling aynı statüde. Bir Hint çayı olan Darjeeling, siyah çaylar içinde
en pahalı olanı. Bu kadar değerli olmasının nedeni ise, tadından ziyade nadir
bulunmasından kaynaklanıyor. Siyah çay olasına rağmen rengi oldukça açık. Tadı da
hafif buruk olmakla birlikte denenmeye değer. Eğer neymiş bu Darjeeling
diyorsanız, mutlaka denemelisiniz.
Böylelikle, bol yudumlu, bol sohbetli ve bol bilgili bir
tadımın daha sonuna geldik. Tadım boyunca, Cha’ya Galata’nın bizlere mutluluk
ve huzur veren harika ortamı ve içimizi ısıtıp damaklarımızı şenlendiren
birbirinden değişik çaylarıyla çok keyifli bir etkinlik gerçekleştirmiş olduk. Siz
de farklı çayların tadına bakmak ve arkadaşlarınızla, sevdiklerinizle keyifli
dakikalar geçirmek istiyorsanız bir an önce İstiklal Caddesi, Şah Kulu Bostan
Sokak, No 22/A’da sizi ağırlamak için can atan Cha’ya Galata’nın yolunu tutmalısınız.
Bir sonraki tadımda tekrar görüşmek dileğiyle, herkese şimdiden afiyet olsun!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder